Nedenini anlamadığınız bir biçimde kaldırılan herhangi bir sosyal medya gönderiniz veya hesabınız oldu mu?
Facebook, Twitter ve YouTube gibi şirketler, platformlarında nelerin paylaşılıp paylaşılamayacağını belirleyen içerik kurallarının uygulanmasıyla, çevrimiçi insan haklarımızı kullanmamız üzerinde büyük bir etkiye sahip. Ancak, bu kurallar genellikle muğlak ve geniş; uygulamaları ise tutarsız ve önyargılıdır. Bu durum çok sayıda içeriğin yanlış bir şekilde kaldırılmasına (veya yanlış bir şekilde çevrimiçi tutulmasına) yol açarak ifade özgürlüğü hakkımızı ve ayrıca kamusal tartışmanın bir parçası olma ve bizim için önemli olan konular hakkında konuşma becerimizi etkiler. Genellikle içeriklerin yanlış bir biçimde kaldırılması -kadınlar ve LGBTQI kişiler ile ayrıca insan hakları savunucuları ve gazeteciler de dahil- hali hazırda ayrımcılık ve susturulmaya maruz kalan kişileri etkilemektedir.
Bununla birlikte, sosyal medya şirketleri içeriği nasıl ve neden kaldırdıklarını ve bu konuda ne sıklıkla yanıldıklarını bize anlatma konusunda hâlâ isteksiz. Şeffaflık raporları problemin -yani sivil toplum ve araştırmacıların şirketlerin haklarımızı ne kadar kısıtladığına dair analiz yapılmasını engellenmesinin- ölçeğini anlamamız konusunda bize ufak bir fikir veriyor. Ancak sorunun geniş kapsamlı olduğu açık; dünyanın her yerinden içerik ve hesapları kaldırılan aktivistler ve sanatçılarla konuştuk – hatta konu hakkında farkındalık yaratmaya çabalayan ARTICLE 19 hesapları ve gönderilerinin askıya alındığı veya kaldırıldığı bile oldu.
Çevrimiçi ifade özgürlüğünün korunması düzeyini geliştirmek ve sosyal medya şirketlerinin haklarımız üzerindeki kısıtlamalarına karşı koymak için çalışıyoruz; şirketlerin topluluk kurallarını uluslararası insan hakları yasalarıyla daha uyumlu hale getirmeleri, şeffaflıklarını ve itiraz süreçlerini geliştirmeleri, içerik denetleme kararlarının bağımsız çok paydaşlı organlar tarafından gözden geçirmesini sağlamak için kampanya yürütüyoruz; ve nihayetinde içerik denetleme ve hosting hizmetlerinin ayrı gruplandırılması, büyük sosyal medya platformlarının çevrimiçi haklarımız üzerindeki gücünü azaltmak için çabalıyoruz.
Bu çalışmayı desteklemeye yardımcı olmak ve içerik denetiminin kullanıcıların insan haklarını nasıl etkilediğine dair daha iyi fikir edinmek için, sosyal medya platformları tarafından içeriği ve hesapları haksız yere kaldırılan kişilerin tanıklıklarını toplamak istiyoruz. Kuralları ihlal etmediğini ve de dolayısıyla ifade özgürlüğünüzü etkilediğini düşündüğünüz sosyal medyadan kaldırılan bir içeriğiniz varsa sizi dinlemek istiyoruz. Bu araştırmayı ve örnek vaka incelemelerini, Missing Voice [Kayıp Sesler] kampanyamızı ve içerik moderasyonunun ifade özgürlüğü hakkı üzerindeki etkisine ilişkin diğer savunuculuk faaliyetlerimizi desteklemek, sosyal medya şirketlerini haklarımızı çevrimiçi olarak korumak amacıyla daha fazla çaba göstermeye teşvik etmek ve hükümetlerin, düzenleyicilerin sorunun ölçeğini ve etkilerini anlamalarını sağlamak için kullanmayı ümit ediyoruz.
İçerik moderasyon sürecinde ifade özgürlüğünü korumak için daha çok şey yapılması gerektiğine ve de şirketlerin, hükümetlerin ve düzenleyicilerin sorunun ne kadar ciddi olduğunu anlamalarının zamanının geldiğine inanıyoruz.
Hikayenizi paylaşmak isterseniz, lütfen anketimizi doldurun. Bize anlattıklarınızı rızanız olmadan paylaşmayacağız. Her vakayı gündeme getireceğimize söz veremeyecek olsak da, konuşma ve kendilerini ifade etme becerileri şirketlerin anlaşılması güç uygulamaları tarafından susturulan insanların sesini yükseltmeye yardımcı olmak istiyoruz.