ARTICLE 19, devletlerin, medya ve sosyal medya şirketlerinin tam şeffaflık sağlayarak, yanlış bilgiyle mücadele ederek ve güvenilir bilginin yayılmasını teşvik ederek COVID-19 ile mücadeleye nasıl katkı sunulabileceğine ilişkin bir politika belgesi yayınladı.
Şubat ayında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) COVID-19 ile ilgili yalan ve yanlış bilgi akışının yol açtığı “infodemi” ile ilgili kaygılarını ifade etti. Gerçek olmayan tedaviler öneren sosyal medya mesajları, komplo teorileri ve virüse ilişkin doğru olmayan raporlar yetkili kaynakların bilgilerinden daha fazla görüntülendi. Gerçek olmayan bilgiler zaman zaman geleneksel medya organlarının haberlerini etkiledi.
COVID-19 dünyanın birçok yerinde korku, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğü de arttırdı. Nefret söyleminin hedef aldığı bireyler ve topluluklar bu nefret retoriğini ayrımcılık veya şiddetin takip edebileceğinden kaygılanmakta.
Bağımsız gazetecilik, yurttaş haberciliği, konunun kamuoyunda açık bir şekilde tartışılması ve bilginin serbestçe dolaşması COVID-19’a karşı geliştirilen küresel mücadele çabalarının ayrılmaz bir parçası.
Bu politika belgesi ile ARTICLE 19, ifade özgürlüğü ve bilgi alma hakkına dair -bilhassa sağlık hakkı ile bağlantılı olan- uluslararası standartları açıklamakta ve bahse konu hakların halk sağlığı stratejilerinin gelişimi ve uygulanmasındaki kilit rolünü vurgulamakta. Politika belgesinin tam metninine buradan erişebilirsiniz.
Bu yayının Türkçe çevirisi Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla ARTICLE 19 sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.