19 Haziran’da aralarında gazetecilerin de olduğu 17 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması görülecek. Sanıklar arasında önde gelen yazar ve siyasi yorumculardan Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak da var. Dava, geçen yıl gerçekleşen başarısız darbe girişimine katılmış olmakla suçlanan gazetecilerin yargılandığı davalardan ilki ve mahkemelerin Olağanüstü Hal ortamında ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı ile ilgili sayısız davaya nasıl yaklaşacaklarına ışık tutabilir.
Sanıklarla ve Türkiye’deki basın özgürlüğüyle dayanışmayı göstermek için, ARTICLE 19, Uluslararası Af Örgütü, Index on Censorship, Norveç PEN ve Uluslararası PEN temsilcileri duruşmaya gözlemci olarak katılıyor olacak. İngiltere ve Galler Barosu İnsan Hakları Komitesi ve Uluslararası Kıdemli Avukatlar Projesi de duruşmaya gözlemci gönderecekler.
Sanıklara yönelik suçlamalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk hükümetinin “suçtan zarar görenler” olarak nitelendirildiği 247 sayfalık iddianamede yer alıyor. Sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “Silahlı bir terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçlamalarıyla yargılanıyor. Geri kalan sanıklar ayrıca, Türk hükümetinin darbe girişimini düzenlediğini iddia ettiği Gülen hareketine atıfla “terör örgütü üyeliği” ile suçlanıyor.
Davalıların çoğunluğu ya ülke dışında sürgünde ya da neredeyse 10 aydır tutuklu olarak yargılanıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 14 Haziran’da, Altanlar ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu tutuklu yedi gazetecinin haklarının uzun süreli tutuklulukları nedeniyle ihlal edilip edilmediğini belirlemek amacıyla bir dizi sorunun yanıtını talep eden bir dilekçeyi Türkiye yetkililerine iletti.
Bu davanın siyasi amaçlı olduğuna inanıyoruz ve yetkilileri, uluslararası yasalar altında açık bir şekilde suç teşkil eden fiillerin kanıtını sunmadıkları takdirde tüm suçlamaları düşürmeye ve tutuklu sanıkları derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya çağırıyoruz.
ARTICLE 19, savunma avukatlarının talebi üzerine Altan kardeşlere yönelik suçlamaları inceleyen bir uzman görüşü hazırladı ve bunu da duruşmada mahkemeye sunacak. Görüş, Altanlara atfedilen suçlamaların, ifade özgürlüğü hakkının yasal olmayan bir şekilde kısıtlanması anlamına geldiğini savunuyor.
Türkiye’de ifade özgürlüğü hakkında daha ayrıntılı bilgi için, lütfen Mayıs 2017’de BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunulan ortak bildiriye bakınız.